
Alman Stern dergisi, yetişkinlerin bir türlü akıl sır erdiremediği Pokemon çılgınlığıyla ilgili yazısında işin uzmanına danıştı ve cep canavarlarını 13 yaşındaki Tanyel Arabacı'ya sordu.
BERLİN - Dünya Pokemon yani cep canavarları tarafından istila edildi. 6 milyarlık dünyada toplam 5 milyar adet Pokemon kartı, bebeği, kitabı, gameboy'u satıldı ve bir süredir çizgi film olarak Türk ekranlarını şenlendiren Pokemon oyunları Türkiye'de de peynir ekmek gibi gidiyor. Eğer sizin de 12 yaşından küçük bir çocuğunuz varsa, evinizin Pokemonların işgali altında olduğundan kuşkunuz olmasın.Ama Pokemonları tanıtan 11 bin internet sitesine, bütün gazete bayilerinde satılan Pokemon kitaplarına rağmen cep canavarlarının gizli dünyası 'büyükler' için hâlâ bir muamma! Çünkü bu tuhaf canavarların dünyasını anlamak için ancak çocuklara özgü bir konsantrasyon yeteneği ve oyun duygusuna sahip olmak gerekiyor. Üstelik Pokemonlar sadece Türk büyükleri için değil dünyadaki tüm 'yetişkinler' için bir gizem. Bu yüzden konuya geniş bir yer ayıran Alman Stern dergisi, Pokemonları gerçek bir Pokemon uzmanına, Almanya'da yaşayan 13 yaşındaki Türk çocuğu Tanyel Arabacı'ya anlattırmış: Pokemon efsanesi: Her büyük efsane gibi Pokemonların da kendilerine özgü bir 'yeniden doğuş' öyküsü var. Milyonlarca yıl önce çok güçlü bir fırtına Pokemonların neslinin kırılmasına neden olur. Sağ kalanların gözyaşları yağmur olarak dünyaya yağar. Böylece dünyada yeniden hayat başlar. Pokemon uzmanı olmak için: Sloganı 'Gotta catch'em all' (Hepsini yakala) olan oyunu anlayabilmek için 'Pokemon Kitabı'nı iyice okumak gerekiyor. Sabah kuşağında yayınlanan çizgi filmle kitaptakileri bağdaştırmaya başlarsanız Pokemon dünyasına giriyorsunuz. Bunları yapanlar, içinde sarı, kırmızı ve mavi oyunların bulunduğu game boy'lara geçiş yapabilir. 'Gameboy' oyununun amacı: 151 canavarı yakalamak oyunun ana fikri. Hepsi bir gezegende insanlara birlikte yaşayan canavarların su, hava, ateş gibi bazı elementlere bağlı güçleri var. Oyunda başarılı olmak için onları yakalayıp kendinize bağlamanız, farklı saldırı ve savunma güçlerini eğitip başkalarının Pokemonlarıyla yarıştırmanız gerekiyor. Pokemonlar çalıştırıldıkça evrimleşip yeni bir kimlik kazanıyor ve daha güçlü oluyorlar. Örneğin, Didga gelişip Digdri'ye dönüşüyor. Stratejik kart oyunu: Başlangıç oyunu 61 kartla oynanıyor. Kartlar aracılığıyla Pokemonlar savaştırılıyor. Her kartın üzerindeki puan o Pokemon'un enerjisini gösteriyor. Bir de joker gibi enerji kartları var. Başlangıçta herkesin elinde ilk elde yedi kartı oluyor. Genellikle dört kişilik oynanan kart oyunun-da sırayla herkes yere bir kart atıyor. Eldeki Pokemon kartının sahip olduğu puanı artırmak ve yerdeki diğer Pokemon kartını almak için enerji kartları kullanılabiliyor. Joker görevi gören bu kartlar Pokemon canavarının sahip olduğu enerjiyi artırıyor ve karşısındaki canavarı yenmesini sağlıyor. Eli kazanan ayrı bir desteden bir ödül kartı almaya hak kazanıyor. Oyun sonunda hangi oyuncunun elinde altı ödül kartı birikirse o oyunun galibi oluyor.
Müjde müjde!
Tüm dünyada elden ele dolaşan Pokemon kartlarının karaborsası bile var. Mewtu, Flareon, Pidgey, Jiggleypuff gibi nadir bulunan karakterlerin kartları kimi zaman 1000 dolara alıcı buluyor! Aileler 'Çocuğumuz artık sadece Pikaçu ile mi ilgilenecek?' diye telaşlanıyor. Ama kimi psikologlara göre cep canavarları çocuklara güçlü ile güçsüz arasındaki ezeli mücadelede Süpermen gibi süper güçlere sahip olmadan da yaşanabileceğini göstererek bir hayat dersi veriyor. Oyundaki sonsuz rastlantılar zincirine karşı sürekli strateji geliştiren çocuklar bu sayede kendilerini tanımış oluyor. Tanyel'in anlattığı basitleştirilmiş Pokemon dersi size fazla teorik geldiyse üzülmeyin. Çünkü pek yakında büyüklerin 'en sevdiği oyuncak' olan cep telefonları için de bir Pokemon oyunu piyasaya çıkıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder